surly; morose; crusty; sullen

listen to the pronunciation of surly; morose; crusty; sullen
الإنجليزية - التركية

تعريف surly; morose; crusty; sullen في الإنجليزية التركية القاموس.

rusty
{s} paslı

Nükleer soykırım senaryosu sadece eski propagandadır. Silah depoları sınırlı ve paslı. - The nuclear holocaust scenario is just old propaganda. Arsenals are limited and rusty.

Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti. - Tom hacked Mary's leg off with a rusty machete.

rusty
s paslı
rusty
paslanmak
rusty
(konusunu) unutmuş
rusty
unutulmuş
rusty
{s} körelmiş, paslanmış: My English is rusty. İngilizcem kullanılmaya kullanılmaya epey zayıfladı
rusty
rustinesspaslılık
rusty
rustilypaslanmış halde
rusty
{s} paslanmış

Benim matematik biraz paslanmış. - My math is a little rusty.

rusty
{s} çatlak (ses)
rusty
paslı olarak
rusty
{s} kızıl
rusty
{s} pas rengi
rusty
{s} hamlamış

Biraz hamlamış olabilirim. - I may be a little rusty.

rusty
(sıfat) paslı, paslanmış, kızıl, pas rengi, eskimiş, körelmiş, hamlamış, el alışkanlığını kaybetmiş, solmuş, çatlak (ses), kınacıklı, huysuz (at)
rusty
{s} eskimiş
rusty
tembelleşmiş
rusty
{s} solmuş
الإنجليزية - الإنجليزية
rusty
surly; morose; crusty; sullen
المفضلات