Tom bana bir sörf verdi.
- Tom gave me a surfboard.
Nerede bir sörf alabilirim?
- Where can I buy a surfboard?
Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.
- He couldn't wait to try out his new surfboard.
Tom bana yeni bir sörf tahtası aldı.
- Tom bought me a new surfboard.
Sörf tahtası bavuluma sığmaz.
- The surfboard doesn't fit in my suitcase.
Tom bana yeni bir sörf tahtası aldı.
- Tom bought me a new surfboard.