İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı.
- The uprising was brutally suppressed.
Dört tip metal kullanarak belirli frekans rozansı bastırılır.
- By using four types of metal, specific frequency resonance is suppressed.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.
- It will take a long time to suppress the revolt.
Kibrini bastırmalısın.
- You should suppress your pride.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
Tom öfkesini bastıramadı.
- Tom couldn't suppress his anger.
O, duygularını bastıramaz.
- She can't suppress her emotions.
The government suppressed the findings of their research about the true state of the economy.
... and suppressed it, but implemented all the features, all the libraries locally so that ...
... we've seen Iranians who've attempted to exercise their universal rights, um, be suppressed, ...