suppose; hypothesize; conjecture

listen to the pronunciation of suppose; hypothesize; conjecture
الإنجليزية - التركية

تعريف suppose; hypothesize; conjecture في الإنجليزية التركية القاموس.

guess
{f} tahmin etmek

Ne olacağını tahmin etmek zor değil. - It's not hard to guess what's going to happen.

Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil. - It really isn't hard to guess the answer.

guess
{i} tahmin

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

Bana ne olduğunu tahmin etsene! - Guess what happened to me.

guess
{i} varsayım
guess
düşünmek

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım. - I guess I'll have to think it over.

guess
oranlamak
guess
oranlama
guess
zannetmek
guess
{f} tahmin et

Bana ne olduğunu tahmin etsene! - Guess what happened to me.

Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim. - I would never have guessed that Tom and Mary would fall in love with each other.

guess
doğru kestirmek
guess
kestirim
guess
sanı

Sanırım onu yapamazsın. - I guess you can't do it.

Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı. - There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.

guess
{f} zannetmek, sanmak
guess
{f} tahminde bulunmak
guess
I guess so
guess
{f} içine doğmak
guess
{f} sezmek
guess
Galiba

Galiba Tom gerçekten de beni seviyor. - I guess Tom really loves me.

Galiba herkes Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor. - I guess everybody thinks that I'm in love with Mary.

الإنجليزية - الإنجليزية
{f} guess
suppose; hypothesize; conjecture
المفضلات