Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.
- Our company supports several cultural events.
Demokrat Partiyi destekler.
- She supports the Democratic Party.
Senin görevin aileni desteklemektir.
- Your duty is to support your family.
Bu veriler hipotezi desteklemektedir.
- This data supports the hypothesis.
Onu desteklediğime inandırdım.
- I made believe that I supported him.
O, kendisini bir baston ile destekledi.
- He supported himself with a stick.
O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.
- He works hard to support his large family.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
- He worked hard to support a large family.
Tom ailesine destek olmak için sıkı çalışıyor.
- Tom is working hard to support his family.
Size sadece destek olmak istiyorum.
- I just want to support you.
Büyük bir aileye bakmak zorundayım.
- I have to support a large family.
Böylesine büyük bir aileye bakmak zorunda olacağımı asla düşünmemiştim.
- I never thought I would have to support such a large family.
Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
- He made a speech in support of the plan.
Bu veriler hipotezi desteklemektedir.
- This data supports the hypothesis.
Ona destek vermek bize düşer.
- It is incumbent on us to support him.
Bir aileyi asgari ücretle beslemek zordur.
- It's hard to support a family on minimum wage.
Birçok lider uzlaşmayı destekledi.
- Many leaders supported the compromise.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
O, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adaylığını kazandı.
- She won an Oscar nomination for best supporting actress.
Yardımcı olmaya çalışıyordum.
- I was trying to be supportive.
Sebep bize destek sözü verir ancak her zaman sözünü tutmaz.
- Reason promises us its support, but it does not always keep its promise.
Bu işe başlamadan önce geçiminizi nasıl sağladınız?
- How did you support yourself before you got this job?
Sami'nin ailesi Leyla'nın geçimini sağladı.
- Sami's family supported Layla.
Tom Mary'nin desteği olmadan onu yapabilir.
- Tom can make it without Mary's support.
Biz onlara moral desteği vereceğiz.
- We will give them moral support.
Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır.
- Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.
Tom ailesine yardım etmek için yeterli para kazanmıyor.
- Tom doesn't make enough money to support his family.
Sebep bize destek sözü verir ancak her zaman sözünü tutmaz.
- Reason promises us its support, but it does not always keep its promise.
Beni zeka olarak destekleyecek çok arkadaşım var.
- I have a lot of friends to support me mentally.
Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
- I want to thank my friends and family for supporting me.
I don't make decisions, I just support those who do.
Don’t move that beam! It’s a support beam.
... So WebP supports not only lossless compression, but also ...
... a USB host, the OS also supports a ridiculous number of USB input devices as well, keyboards, ...