İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Bu yer yüzmek için elverişli.
- The place is convenient for swimming.
Senin için onun yoluna gireceğini umuyorum, Tom.
- I hope it works out for you, Tom.
Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
- I bought him a drink in return for his help.
Onun nezaketinin karşılığında ona bir hediye verdim.
- I gave her a present in return for her kindness.
Bir haftadır grip yüzünden yataktayım.
- I've been laid up with flu for the last week.
O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.
- He was framed for murder.
Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.
- She quit school for health reasons.
Bizim tren deprem nedeniyle beş saat süreyle durdu.
- Our train stopped for five hours owing to the earthquake.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.
- When meeting a person for the first time, keep the conversation light.
Bu oda uyumak için uygun değil.
- This room is not suitable for sleeping.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
- No one doubts her fitness for the post.
O, iş için doğru kişidir.
- He is the proper person for the job.
Gemi kıyıya doğru gitti.
- The ship made for the shore.
Pele, birçok önemli maçta Brezilyalı takımlar adına oynadı.
- Pele played for the Brazilian teams in many important matches.
Babasının adına toplantıya katıldı.
- He attended the meeting for his father.