Sen merak etme. Başlarında nezaretçi bulunacak.
- Don't worry. They will be supervised.
Tom'un eğitimini denetledim.
- I supervised Tom's training.
Aslında domuzlar çalışmadı fakat diğerlerini yönetti ve denetledi.
- The pigs did not actually work, but directed and supervised the others.