Tom'a gözden uzak durması gerektiğini söyle. - Tell Tom he should stay out of sight.
Tom'a gözden uzak durması gerektiğini söyle.
Tell Tom he should stay out of sight.
Parayı çabucak gözden uzak bir yere koydu. - She quickly put the money out of sight.
Parayı çabucak gözden uzak bir yere koydu.
She quickly put the money out of sight.
How was the party? Out of sight, man!.