super unleaded

listen to the pronunciation of super unleaded
الإنجليزية - التركية

تعريف super unleaded في الإنجليزية التركية القاموس.

super
{s} süper

En yakın süpermarket nerede? - Where is the nearest supermarket?

Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır. - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.

super
{s} aşırı

Tom aşırı etkilenmişti. - Tom was super impressed.

Süpermarketlerde aldığımız yiyeceklerden çoğu aşırı paketlenmiş. - Most of the food we buy in supermarkets is overpackaged.

super
dehşet
super
figüranlık yapmak
super
âlâ derecede olan şey
super
{s} üstün

Bu halı kalite olarak ondan üstündür. - This carpet is superior to that one in quality.

ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır. - ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.

super
fevkinde
super
müthiş
super
{i} kaliteli şey
super
âlâ derece
super
(Diş Hekimliği) 1. Üzerinde. 2. Aşırı anlamında önek
super
{s} fazlasıyla, aşırı derecede: super secrecy aşırı gizlilik. i., k.dili
super
kuvvet
super
{i} birici sınıf mal
super
fazla

Filipinler o yıl yirmiden fazla süper tayfun yaşadı. - The Philippines experienced more than twenty super typhoons that year.

super
{i} bina sorumlusu [amer.]
super
üstünde
الإنجليزية - الإنجليزية
super
superunleaded
of unleaded petrol, that has a higher than normal octane number due to the addition of aromatic hydrocarbons
super unleaded

    الواصلة

    super un·lea·ded

    التركية النطق

    supır ınledıd

    النطق

    /ˈso͞opər ənˈledəd/ /ˈsuːpɜr ənˈlɛdəd/
المفضلات