الإنجليزية - التركية
تعريف summoning; attractive, tempting في الإنجليزية التركية القاموس.
- inviting
- davetkâr
Karısı davetkar konukları severdi.
-His wife liked inviting guests.
Su sıcak ve davetkardı.
-The water was warm and inviting.
- inviting
- {s} çekici
- inviting
- hoş
- inviting
- göz alıcı
- inviting
- Davetkar, davet eden
- inviting
- {s} cazip
- inviting
- davet et
O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
-He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
Partiye gidemem, yine de beni davet ettiğin için teşekkür ederim.
-I cannot go to the party, but thank you for inviting me all the same.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف summoning; attractive, tempting في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} inviting
summoning; attractive, tempting
الواصلة
summoning; attractive, tempt·ingالنطق
Resimler
المفضلات