2+3+4' ün toplamı dokuzdur.
- The sum of two plus three plus four is nine.
Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
- The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
Tutar 20,000 yenin üzerine çıktı.
- The sum came to over 20,000 yen.
Büyük bir para miktarı bile bir erkeğin hayatının yerini alamaz.
- Even a large sum of money cannot take the place of a man's life.
Bu para miktarı çok ileri gitmeyecek.
- This sum of money won't go far.
Everest Dağı'nın zirvesine ilk olarak kim ulaştı?
- Who first reached the summit of Mt. Everest?
Dağcı zirve için yola çıktı.
- The mountaineer set out for the summit.
1000 dolar büyük bir yekundur.
- A thousand dollars is a large sum.
Lütfen özetinizi salıya kadar gönderin.
- Please send in your summary by Tuesday.
Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum.
- I have read the article and now I am writing a summary.
O boşuna onlardan büyük bir meblağ para ödünç almaya çalıştı.
- He tried to borrow a large sum of money from them in vain.
Chris'in geri ödemediği para büyük bir meblağ tutuyor.
- The money that Chris has not paid back adds up to a large sum.
Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.
- The whole world is watching the summit conference.
Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
- Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
1000 dolar büyük bir yekundur.
- A thousand dollars is a large sum.
Sunumun içeriğini özetlemek ve bir sonuç çıkarmak istiyorum.
- I want to summarize the content of the presentation and draw a conclusion.
O ekili alanın satışını büyük miktarda gerçekleştirdi.
- He realized a large sum by the sale of the plantation.
Beş bin dolar büyük miktarda paradır.
- Five thousand dollars is a large sum of money.
Onun hepsini özetleyeceğim.
- I'll summarize it all.
Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum.
- I have read the article and now I am writing a summary.
when you say that stability and change are, it's because you're summing them up together as embraced by it, and taking note of the communion each of them has with being.