Kompozisyonun büsbütün kötü değil.
- Your composition is not altogether bad.
Toplam olarak otuz üye vardı.
- The members numbered thirty, all told.
Toplam olarak yirmi yumurtaya ihtiyacımız var.
- We need twenty eggs all told.
Genelde, bu bir başarıydı.
- Altogether, it was a success.
Genelde işler iyi gidiyor.
- Altogether, things are going well.
Latince tamamen bilmediğim bir dil değil ama bu dili konuşma yeteneğinden tamamen yoksunum.
- The Latin language is not entirely unknown to me, but I altogether lack the ability to speak it.
O bana tamamen inanmaz.
- He doesn't altogether trust me.