suffering seen as a punishment or penalty

listen to the pronunciation of suffering seen as a punishment or penalty
الإنجليزية - التركية

تعريف suffering seen as a punishment or penalty في الإنجليزية التركية القاموس.

pain
{i} sancı

Çıplak gözle zor görülebilecek bir tahta kıymığı, Tom'un parmağında çok sancılı bir enfeksiyona neden oldu. - A splinter of wood, barely visible to the naked eye, caused a very painful infection in one of Tom's fingers.

Onu izlemek sancılıydı. - That was painful to watch.

pain
ıstırap
pain
{i} acı

Bu acıya dayanamıyorum. - I can't stand this pain.

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti. - His face is distorted by pain.

pain
ağrı

Sırtımda kötü bir ağrım var. - I have a bad pain in my back.

Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı. - Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.

pain
{i} ceza

Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu. - Cézanne knew how to paint nature in a new way.

pain
veca
pain
batar
pain
{i} emek

Emeksiz kazanç olmaz. - No gains without pains.

pain
i ağrı
pain
kalbini kırmak
pain
kırmak
pain
sel
pain
incitmek
pain
karamsar
pain
{i} dert, keder
pain
sıkıntı/acı
الإنجليزية - الإنجليزية
pain
suffering seen as a punishment or penalty

    الواصلة

    suf·fer·ing seen as a pun·ish·ment or pen·al·ty

    التركية النطق

    sʌfrîng sin äz ı pʌnîşmınt ır penılti

    النطق

    /ˈsəfrəɴɢ ˈsēn ˈaz ə ˈpənəsʜmənt ər ˈpenəltē/ /ˈsʌfrɪŋ ˈsiːn ˈæz ə ˈpʌnɪʃmənt ɜr ˈpɛnəltiː/
المفضلات