Gerekeni yapacağını biliyorum.
- I know you'll do what's necessary.
Tom'un bunu yapmasını durdurmak için gereken araçları kullanın.
- Use whatever means necessary to stop Tom from doing that.
Ne hissettiğimi söyleyebilmeyi gerekli buluyorum.
- I find it necessary to be able to say what I feel.
Her üyenin bu kurallara uyması gereklidir.
- It is necessary that every member observe these rules.
Bütün üyelerin bu kurallara uyması zorunludur.
- It's necessary for all members to follow these rules.
Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur.
- It is necessary that Nancy attend the meeting.
Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
Onun lazım olacağını sanmıyorum.
- I don't think that'll be necessary.
Kesinlikle çaresiz olmasaydım senden gelmeni istemezdim.
- I wouldn't have asked you to come if I weren't absolutely necessary.