succinct, short and to the point, brief yet comprehensive

listen to the pronunciation of succinct, short and to the point, brief yet comprehensive
الإنجليزية - التركية

تعريف succinct, short and to the point, brief yet comprehensive في الإنجليزية التركية القاموس.

concise
özlü

Kısa ve özlü olacağım. - I'll be brief and concise.

Özlülük bir erdemdir. - Conciseness is a virtue.

concise
mücmel
concise
kısa

Onun konuşması kısa bir konuşma. - His address is a concise speech.

Kısa ve öz bir açıklamaya ihtiyacım var. - I need a concise explanation.

concise
Az ve öz, kısa, veciz, özlü
concise
(sıfat) kısa, özlü, veciz
concise
{s} kısa, veciz; özlü, az ve öz
concise
kısaca
concise
concisely az ve öz olarak
concise
(Mukavele) az ve öz, kısa
concise
muhtasaran
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} concise
succinct, short and to the point, brief yet comprehensive
المفضلات