Kampanya başarılı oldu ve o seçimi kazandı.
- The campaign succeeded and he won the election.
O, oğlunun başarılı olduğunu öğrendiği için çok mutlu oldu.
- He was overjoyed to find out that his son had succeeded.
O başarılı olmak istedi.
- He wanted to succeed.
Başarılı olmak istiyorsanız zamanınızı iyi kullanın.
- If you want to succeed, use your time well.
O, babasının işini başarmak zorundadır.
- He must succeed to his father's business.
Başarmak için çok çalıştı.
- He worked hard in order to succeed.
Başarmak için sıkı çalıştım.
- I worked hard to succeed.
Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
- He will without doubt succeed in the exam.
Autumn succeeds summer.
... tried to start rocket companies, not succeeded. ...
... drugs, then I will have succeeded I think. ...