subaylar

listen to the pronunciation of subaylar
التركية - الإنجليزية
(gemi) the quarterdeck
subay
officer

Some of his officers protested. - Onun subaylarından bazıları protesto etti.

They had become officers. - Onlar subay olmuşlardı.

subaylar kolu
officer corps
subay
mil. officer
subay
commissioned
subay
(Kanun) military officer

A general is a high-ranking military officer. - Bir general yüksek rütbeli bir subaydır.

subay
(Askeri) junior officer
subay
unmarried
subay
celibate
subay
single
subay
commissioned officer
yüksek rütbeli subaylar
brass
التركية - التركية
(Hukuk) ZABİTAN
Subay
(Osmanlı Dönemi) ZÂBİT
Subay
(Hukuk) ZABİT
subay
Silâhlı kuvvetler içinde asteğmenden mareşale (deniz kuvvetlerinde büyük amirale) kadar rütbelere yükselebilen, özel kanunlara bağlı asker
subay
Silahlı kuvvetler içinde asteğmenden mareşale deniz kuvvetlerinde büyük amirale kadar rütbelere yükselebilen, özel kanunlara bağlı asker: "Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin."- H. E. Adıvar
subaylar
المفضلات