su birikintisi

listen to the pronunciation of su birikintisi
التركية - الإنجليزية
puddle

He jumped across the puddle. - O, su birikintisi üzerinden atladı.

There are several puddles on the roads. - Yollarda birkaç su birikintisi var.

{i} pool
backwater
water body
plash
the pond
water

A passing car hit a puddle and splashed water all over me. - Geçen bir araç bir su birikintisine çarptı ve üstüme su sıçrattı.

Tom stepped in a puddle of water. - Tom bir su birikintisi içinde yürüdü.

puddle, pool irkinti
slough
التركية - التركية
abgah
irkinti
kaklık
payab
büğet
kak
azmak
su birikintisi
المفضلات