Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Biz ziyadesiyle mutluyuz.
- We're extremely happy.
Sami bir şok silahı satın aldı.
- Sami bought a stun gun.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
- Their equipment is extremely advanced.
Tom şimdi son derece meşgul.
- Tom is extremely busy now.
Ton son derece çok bilmiş.
- Tom is extremely sophisticated.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.
Bu onun için aşırı derecede zordur.
- This is extremely hard for him.
Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
- Tom seems extremely excited.
Mary şaşırtıcı bir şekilde güzel.
- Mary is stunningly beautiful.
O şaşırtıcı bir şekilde güzeldir.
- She is stunningly good-looking.
Mary fazlasıyla çekici.
- Mary is extremely attractive.
Bu onun için aşırı derecede zordur.
- This is extremely hard for him.
Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
- Tom seems extremely excited.
Bina kesinlikle çarpıcı.
- The building is absolutely stunning.
Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.
- The choreographer created a stunning dance routine.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
- Alice has stunning legs.
Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
- That dress looks stunning on you.
She was stunningly beautiful. I couldn't take my eyes off her.
In many European countries cattle have to be stunned before slaughtering.
That film was stunning.
That woman is stunning!.
The stunning jolt from the Tazer gun made the criminal stop fleeing.