Övgü öğrencileri çok çalışmaya teşvik eder.
- Praise stimulates students to work hard.
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
- The students' lunch period is from twelve to one.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
- Although Go is probably the most popular Japanese game in my country, at most only a few university students know it.
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
- Some of the students went by bus, and others on foot.
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
- The students' lunch period is from twelve to one.
O çok çalışan bir öğrencidir.
- She is a student who studies very hard.
Ben okula gitmeyi seven bir talebeyim.
- I am a student who likes going to school.
Toplam olarak takribî bin talebe var.
- There are about a thousand students in all.
He is a student of life.
A student of philosophy.
... in preparing students with the skills for the new economy ...
... to their school. If you're a student, you can join Students for a Free Culture. ...