strong; lusty

listen to the pronunciation of strong; lusty
الإنجليزية - التركية

تعريف strong; lusty في الإنجليزية التركية القاموس.

lustful
{s} şehvetli

50 yaşında yaşlı bir kocakarı bana şehvetli teklifler yaptı; beni öpmek istedi. - An old hag of 50 years made me lustful propositions; she wanted to kiss me.

Çocuk bir şehvetli Miley Cyrus videosu izliyor. - The kid is watching some lustful Miley Cyrus video.

lustful
şehvet dolu
lustful
şehevi
lustful
azgın
lustful
kösnül
lustful
şehvet düşkünü
lustful
lustfulness şehvet düşkünlüğü
lustful
lustfullyşehvetli olarak
lustful
{s} şehvani
lustful
arzulu
الإنجليزية - الإنجليزية
lustful
strong; lusty
المفضلات