Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.
- Life is like a zebra; white stripe, black stripe, and the ass at the end.
Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.
- Tom wore a red and white striped tie.
Bu çizgili gömlekten hoşlandım.
- I liked this striped shirt.
Bu çizgili gömleği seviyorum.
- I like this striped shirt.
Onlara göre bir kaplan asla çizgilerini değiştirmez.
- They say a tiger never changes his stripes.