Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.
- Life is like a zebra; white stripe, black stripe, and the ass at the end.
Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.
- Mary likes to wear clothes with vertical stripes, because she heard they make you look thinner.
Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.
- Tom wore a red and white striped tie.
Onlara göre bir kaplan asla çizgilerini değiştirmez.
- They say a tiger never changes his stripes.
Ben mavi çizgili eteği denemek istiyorum.
- I would like to try the blue striped skirt.
Ben mavi çizgili eteği denemek istiyorum.
- I would like to try the blue striped skirt.
Bu çizgili gömleği seviyorum.
- I like this striped shirt.