he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
- I ate bread and butter this morning.
İşi ilerlettim ve sen burada olmadığın için senin akşam yemeğini yedim.
- I went ahead and ate your dinner since you weren't here.
Bazen dışarıda ailesi ile birlikte yemek yedi.
- He sometimes ate out with his family.