Bugüne kadar yediğin en garip şey ne?
- What's the strangest thing you've ever eaten?
En garip nokta şu ki kimse beni tanımıyor.
- The strangest part is that no one recognizes me.
Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
- A strange marine creature was found recently.
Onun düğünü hakkında bir şey bilmemen tuhaf.
- It is strange that you know nothing about her wedding.
Garip bir keşif yaptılar.
- They made a strange discovery.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog barks at strangers.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- There's something strange about this house.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.
He thought it strange that his girlfriend wore shorts in the winter.
She's probably sitting there hoping a couple of strange detectives will drop in.
A strange quark is electrically charged, carrying an amount -1/3, as does the down quark.