story; rumor; lie, falsehood

الإنجليزية - التركية

تعريف story; rumor; lie, falsehood في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

tale

{i} masal

Ben peri masallarına inanmıyorum. - I don't believe in fairy tales.

Çocuklar masal dinlemeyi sever. - The children love listening to fairy tales.

tale

öykülü masal

tale

{i} öykü

tale

tell tales dedikodu çıkarmak

tale

dedikodu

tale

martaval

tale

palavra

tale

ertek

tale

nağıl

tale

eski sayı

tale

{i} yalan

tale

{i} hikâye

Böylesine uzun bir hikayeye inanmamı bekleme. - Don't expect me to believe such a tall tale.

Ve böylece, ağrı ve intikam hikayesi başlar. - And so, a tale of pain and revenge begins.

tale

{i} rivayet

tale

{i} efsane

tale

{i} kıssa

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف story; rumor; lie, falsehood في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{i} tale

الواصلة

story; rumor; lie, false·hood