Sami onu durdurmak için hiçbir şey yapmadı.
- Sami didn't do anything to stop it.
Onu bırakmayı denemeliydim.
- I should've tried to stop it.
Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.
- Stop it! You're making her feel uncomfortable!
Kes şunu yoksa çığlık atacağım!
- Stop it or I'll scream!