stinging; able to sting

listen to the pronunciation of stinging; able to sting
الإنجليزية - التركية

تعريف stinging; able to sting في الإنجليزية التركية القاموس.

stingy
eli sıkı
stingy
{s} pinti

O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır. - He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.

Shylock aç gözlü, ve daha kötüsü,çok pintidir. - Shylock is greedy, and what is worse, very stingy.

stingy
{s} cimri

O cimri değil, çok tutumluydu. - She is very frugal, not to say stingy.

O çok tutumlu ama cimri değil. - He is very frugal, but not stingy.

stingy
Paragöz

Paragöz olduğumu biliyorum. - I know that I'm stingy.

Tom bana Mary'nin paragöz olduğunu düşündüğünü söyledi. - Tom told me that he thought Mary was stingy.

stingy
sokabilen
stingy
stingilyhasisçe
stingy
kibritçi
stingy
camgöz
stingy
kısmık
stingy
çingene
stingy
{s} hasis
stingy
cimrice
stingy
{s} az
stingy
cimrilik
stingy
{s} kıt
الإنجليزية - الإنجليزية
stingy
stinging; able to sting
المفضلات