Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.
- This flower is found in different parts of Hokkaido.
Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in parts of Italy as well as in France.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Bir bütün parçalardan oluşur.
- A whole is made up of parts.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Their voices sound similar over the phone.
- Ihre Stimmen ähneln sich am Telefon.
We heard the echo of our voices from the other side of the valley.
- Wir hörten das Echo unserer Stimmen von der anderen Seite des Tales.
Her party won the most votes in the election.
- Ihre Partei gewann die meisten Stimmen bei der Wahl.
Their party won the most votes in the election.
- Ihre Partei gewann die meisten Stimmen bei der Wahl.