status: involved

listen to the pronunciation of status: involved
الإنجليزية - التركية

تعريف status: involved في الإنجليزية التركية القاموس.

involve
içermek
involve
içine almak
involve
kapsamak
involve
{f} gerektirmek, istemek: Expertise involves practice. Ustalık pratik ister
involve
{f} yol açmak
involve
(Mukavele) icap ettirmek, bağlamak; ilgili olmak
involve
{f} bulaştırmak
involve
be involved in iie alakası olmak
involve
dahil olmak

Tom muhtemelen dahil olmak istemeyecek. - Tom is unlikely to want to get involved.

Tom dahil olmaktan korkuyor. - Tom is afraid to get involved.

involve
(in/with ile) karıştırmak
involve
sokmak
involve
gerektirmek
involve
içer

Ebeveynlik totaliterliği içerir. - Parenthood involves totalitarianism.

Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir. - Investing in stocks involves risk.

involve
karışmı

Ben buna karışmış olamam. - I can't be involved in this.

Tom'un olanlara karışmış olabileceğini düşünüyorum. - I think Tom might be involved in what happened.

involve
karıştılrmak
involve
{f} karıştırmak

Seni karıştırmak istemedim. - I didn't mean to involve you.

Tom'u karıştırmak istemiyordum. - I didn't want to involve Tom.

involve
sokmak duçar etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
involve
status: involved
المفضلات