Kahve yerine çay içmek istiyorum.
- Ich hätte gerne Tee statt Kaffee.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
- Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
Onun yerine ablası onlarla gitti.
- Instead of her, her sister went with them.
I stayed home all day instead of going to work.
- Ich bin den ganzen Tag zu Hause geblieben, statt arbeiten zu gehen.
I learned French instead of German.
- Ich habe Französisch statt Deutsch gelernt.