station where rail movement begins

listen to the pronunciation of station where rail movement begins
الإنجليزية - التركية

تعريف station where rail movement begins في الإنجليزية التركية القاموس.

origin
{i} köken

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir. - When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.

Gelenek Çin kökenlidir. - The custom originated in China.

origin
{i} menşe

Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder. - The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products.

origin
(Denizbilim) köker
origin
kökenli

Rusça'da yabancı kökenli isimler genellikle bütünleşmeye dayanamaz. - In Russian, nouns of foreign origin generally don't succumb to integration.

Gelenek Çin kökenlidir. - The custom originated in China.

origin
kalkış noktası
origin
başnokta
origin
orijinli
origin
başlangıç

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi. - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım. - I was hired originally to do another job.

origin
orijin

Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır. - This poem was originally written in French.

Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun? - What do you think of the original plan?

origin
{i} köken, kaynak, asıl
origin
{i} başlangıç noktası
origin
{i} nesil, soy
origin
{i} doğuş

O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor. - He is studying the origin of jazz in America.

origin
{i} nereden

Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim. - I must know where these quotations originate.

Bu söylentiler nereden kaynaklandı? - Where did such rumors originate?

origin
{i} kök

Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim. - I have French nationality but Vietnamese origins.

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir. - When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.

origin
(İnşaat) merkez, kaynak
origin
(Askeri) BAŞLANGIÇ NOKTASI: Atış anında, namlu ağzının merkezi
origin
{i} asıl

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi. - Ali learnt the Persian language to be able to read the The Mathnawi of Jalaluddin Rumi in original text.

Normanlar asıl dillerini bıraktılar. - The Normans abandoned their original language.

الإنجليزية - الإنجليزية
origin
station where rail movement begins

    الواصلة

    sta·tion where rail move·ment begins

    التركية النطق

    steyşın hwer reyl muvmınt bîgînz

    النطق

    /ˈstāsʜən ˈhwer ˈrāl ˈmo͞ovmənt bəˈgənz/ /ˈsteɪʃən ˈhwɛr ˈreɪl ˈmuːvmənt bɪˈɡɪnz/
المفضلات