Kendi işine başlamayı ciddi şekilde düşünüyor musun?
- Are you seriously thinking about starting your own business?
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
O normal başlangıç zamanı.
- That is the regular starting time.
O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi.
- She lost no time in starting to work on new project.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
- Tom wishes he could make a fresh start.
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Tom kesinlikle bir döğüşü başlatmak istiyor gibi görünüyor.
- Tom certainly looks like he wants to start a fight.
Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.
- Tom came here today looking to start a fight.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
- I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu.
- It's been three years since Tom started working for Mary.
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
- They were waiting for the signal to start.
Tom otuzların başında kel olmaya başladı.
- Tom started going bald in his early thirties.
Her hafta başında, ben hem yorgunum hem de mutluyum.
- At the start of every weekend, I am both tired and happy.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's get the party started.
Haydi partiyi başlatalım.
- Let's start the party.
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
Otobüs hareket etmek üzere idi.
- The bus was about to start.
Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.
İlk dönem nisanda başlar.
- The first term starts in April.
Arabamı çalıştırmak için atlamam gerekiyor.
- I need to jump start my car.
2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.
- When we started out in 2008, we wrote down a list of people that we wanted to hire, then went out and hired them.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Bir avans almak istiyorum.
- I'd like to get a head start.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
O her zaman bir aile kurmak istedi.
- She always wanted to start a family.
Onunla bir aile kurmak istedim.
- She wanted to start a family with him.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
- Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Tom bugün bir kavga başlatmak için buraya geldi.
- Tom came here today looking to start a fight.
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Bana yardımcı olur musun? Bu makineyi nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum.
- Can you help me? I can't make out how to start this machine.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
- When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
- I didn't mean to startle you.
Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.
- The day she started for Paris was rainy.
Derhal istasyona hareket etmezsen, treni kaçıracaksın.
- You will miss the train, unless you start for the station at once.
The starting pitcher for today's game has not been announced yet.
That team has the best starting pitchers in the league.
To examine some of the data and facts is a good starting point.
King's Cross Station proved to be the starting point of a journey that took me around the world.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
... So starting today, we're going to be providing a view in our ...
... by starting infrastructure projects around the country, ...