sprey

listen to the pronunciation of sprey
التركية - الإنجليزية
aerosol
spray; sprayer
sprayer (device)
spray

The woman used a nasal spray because she had a severe cold. - Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı.

I need to buy some black spray paint. - Bir siyah sprey boya almam gerekiyor.

sprayer
spray (ejected by a sprayer)
inhaler

The child died from an asthma attack because the school didn't allow him to carry his inhaler with him. - Okul astım spreyini yanında taşımasına izin vermediği için çocuk astım krizinden öldü.

sprey kabı
(Tıp) spray container
sprey pompası
(Tıp) spray pump
sprey tüpü
aerosol
sprey vanası
(Tıp) spray valve
sprey ark
(Bilgisayar) spray ark
sprey boya
spray paint
sprey boya ile boyamak
spray paint
sprey boya ile boyamak
spray
sprey boyada ufak kraterler
orange peeling
sprey püskürtmesi
aerosol plume
sprey sıkma
(Kimya) spray delivery
sprey sıkmak
spray
sprey şişesi
spray bottle
anti astım sprey
anti asthma spray
kirlenme giderici sprey
(Çevre) operator’s spraydown
meme ucu sprey çözeltisi
(Tıp) teat spray solution
soğutucu sprey
refrigerant
التركية - التركية
Bir püskürtücü yardımıyla çok ince damlacıklar durumunda püskürtülen sıvı demeti
Püskürtme işlemini yapan araç, sprey
püskürteç
sprey
المفضلات