Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar.
- They are spraying the fruit trees.
Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.
- Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.
Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.
- Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.
Ben sadece çevre dostu olan spreyleri kullanırım.
- I only use sprays that are friendly to the environment.
Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı.
- The woman used a nasal spray because she had a severe cold.
Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.
- Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.
Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor.
- The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.
Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.
- Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.