sportlehrer

listen to the pronunciation of sportlehrer
ألمانية - التركية
(in [die])[der] beden eğitimi öğretmeni
الإنجليزية - التركية

تعريف sportlehrer في الإنجليزية التركية القاموس.

instructor
öğretim elemanı
instructor
(Askeri) uçuş öğretmeni
instructor
öğretmen

O bir yoga öğretmenidir. - She's a yoga instructor.

Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor. - My driving instructor says that I need to be more patient.

instructor
asistan/öğretmen
instructor
{i} okutman
instructor
eğitmen

O yirmili yaşlarda bir aerobik eğitmeni olarak çalıştı. - She worked as an aerobics instructor in her twenties.

Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur. - You may as well know that I am a strict instructor.

PE teacher
(Eğitim) Beden Eğitimi Öğretmeni

PE = Physical Education.

instructor
(Eğitim) Öğretim üyesi
physical education teacher
beden eğitimi öğretmeni
instructor
{i} doçent [amer.]
instructor
(isim) öğretmen, eğitmen, okutman, doçent [amer.], öğretim üyesi
instructor
{i} asistan; okutman
ألمانية - الإنجليزية