Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
- In spite of the sunny weather, the air was rather chilly.
Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.
- A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.
Ekonomik durgunluğa karşın, ticari ürün fiyatları hala yüksek.
- In spite of the depression, the prices of commodities are still high.
Tom onu nispet için mi yaptı?
- Did Tom do that out of spite?
Tom onu nispet için yapıyor.
- Tom is doing it out of spite.
Ne sıklıkta inadına şeyler yaparsınız?
- How often do you do things out of spite?
Tom onu inadına yapıyor.
- Tom is doing it out of spite.
Tom onu inadına yapıyor.
- Tom is doing it out of spite.
Ne sıklıkta inadına şeyler yaparsınız?
- How often do you do things out of spite?
He was so filled with spite for his ex-wife, he could not hold down a job.
... spite of the fact that the question came into the light, ...
... production of oil and gas in the U.S. is up. But not due to his policies. In spite of his ...