Mary iplikçilik sınıfına gitti.
- Mary went to her spinning class.
Sence dünyanın dönmesi durursa ne olur?
- What do you think would happen if the earth stopped spinning?
Güneş ışığında kafam dönmeye başladı ve dinlenmek için çim üzerinde uzandım.
- In the sunlight my head started to spin, and I lay down to have a rest on the grass.
Çıkrık nasıl kullanılır bilmiyorum.
- I don't know how to operate a spinning wheel.
Dünya'yı döndüren nedir?
- What makes the earth spin?
Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin?
- Can you spin a basketball on your fingertip?
Park civarında şöyle bir tur atalım.
- Let's go for a spin around the park.
Akşam yemeğinden sonra arabamda kasabanın etrafında kısa bir gezinti yaptık.
- After dinner, we took a spin around town in my car.
Çok fazla içtim ve yer ayaklarımın altında dönüyor gibi görünüyordu.
- I drank too much and the ground seemed to spin under my feet.
Çakralar sürekli dönüyor. Eğer olmasalar, fiziksel beden mevcut olamazdı.
- The chakras are constantly spinning. If they weren't, the physical body couldn't exist.
She spun around and gave him a big smile.
One of the planet's moons has a slower spin than the others.
They spin the cotton into thread.
Spin the ball on the floor.
... a world spinning so rapidly that a day lasts only six hours. ...
... Oh, the first car goes spinning off. ...