O beni azıcık korkutmuyor.
- That doesn't scare me one bit.
Bunu azıcık sevmiyorum.
- I don't like it one bit.
Tom üniversiteden beri bir parça değişmedi.
- Tom hasn't changed a bit since college.
Her küçük parça yardım eder.
- Every little bit helps.
Bu gece uçuş saatimiz 6 saatin altında olacak, ancak bazı şeyleri biraz hızlandırabilip hızlandıramayacağımızı göreceğiz.
- Our flying time tonight will be just under 6 hours, but I'll see if I can speed things up a bit.
He was here just a bit ago, but it looks like he's stepped out.