Bir ormanı yakmak için bir kıvılcım yeterli olur.
- A spark would be enough to burn a forest.
Yanan evden caddeye kıvılcımlar yağdı.
- Sparks rained on the street from the burning house.
Yıldızlar elmas gibi parıldıyor.
- The stars sparkle like diamonds.
Onun gözleri elmas gibi parladı.
- Her eyes sparkled like diamonds.
Bu sadece bujilerle ilgili bir sorun olabilir.
- It could just be a problem with the spark plugs.
Neden bujileri değiştirmedin?
- Why didn't you replace the spark plugs?
Floors made of oxychloride cement are sparkproof and are more resilient than floors of concrete.
Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler.
- A small spark often ignites a big flame.
Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
- There are sparks flying out of the electric socket.
Yanan evden caddeye kıvılcımlar yağdı.
- Sparks rained on the street from the burning house.
John's youngest is doing well at school. He's a bit of a bright spark, isn't he?.
... eyes of those children in that school, you see that spark, ...
... with all of you about, how can we continue to spark the ...