space or vessel containing nothing, not even air

listen to the pronunciation of space or vessel containing nothing, not even air
الإنجليزية - التركية

تعريف space or vessel containing nothing, not even air في الإنجليزية التركية القاموس.

vacuum
vakum

Tom'un köpeği vakumlu süpürgeyle temizlenmekten hoşlanıyor. - Tom's dog enjoys being vacuumed.

Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez. - Nothing can travel faster than the speed of light in a vacuum.

vacuum
hava boşluğu
vacuum
(Kimya) boşay
vacuum
boşluk
vacuum
çıngı süpürgesiyle temizlemek
vacuum
{f} vakumla

Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır. - The product is vacuum-sealed to keep it fresh.

vacuum
vacuum bottle termos
vacuum
{i} vakum,vakum
vacuum
(fiil)kumlu
vacuum
(fiil) elektrik süpürgesi ile temizlemek
vacuum
elektrik süpürgesi kullanmak
vacuum
elektrik süpürgesi

Dan arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi. - Dan vacuumed his car.

Ev hanımı, halıyı elektrik süpürgesiyle temizledi. - The homemaker vacuumed the carpet.

vacuum
{i} emme

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

vacuum
vacuumpacked içindeki hava boşaltılıp kapatıl
vacuum
{i} boşluk, vakum. f., k.dili. elektrik süpürgesiyle temizlemek
vacuum
(Nükleer Bilimler) vakum,havayı boşaltma,boşay,boşluk
vacuum
vacuum cleaner elektrik süpürgesi
الإنجليزية - الإنجليزية
vacuum
space or vessel containing nothing, not even air
المفضلات