Lütfen kapıyı sessizce kapat.
- Please shut the door quietly.
O bizi duymasın diye sessizce konuşun.
- Speak quietly lest she should hear us.
Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.
- The shoes were made of some soft stuff that looked like leather.
Hava yumuşak ve toprak nemli.
- The air is soft, the soil moist.
Tom yavaşça kapı kolunu çevirdi ve sessizce odaya girdi.
- Tom slowly turned the doorknob and entered the room quietly.
Tom mikrofona yavaşça konuştu.
- Tom spoke quietly into the microphone.
O yumuşaklık hissi veriyor.
- It is soft to the touch.