The apprentices selected stones with attractive dressed faces.
Tom bought some apples and made apple sauce.
- Tom bir miktar elma aldı ve elma sosu yaptı.
The herb used in that pasta sauce might be parsley.
- Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
I want Italian dressing on my salad.
- Salatamın üstüne İtalyan sosu istiyorum.
What's your favorite salad dressing?
- Favori salata sosunuz nedir?
The dip was so hot, it burned my tongue.
- Sos çok sıcaktı, dilimi yaktı.
Is there any dipping sauce for this grilled meat?
- Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?
Tom asked Mary to pass him the gravy.
- Tom Mary'nin ona sosu uzatmasını istedi.
We ate some Swedish meatballs with gravy, potatoes, and lingonberry jam.
- Biz biraz soslu, patatesli ve kırmızı yaban mersinli reçelli İsveç köfteleri yedik.
The keel has been scuppered — send out an SOS.