soruluk

listen to the pronunciation of soruluk
التركية - الإنجليزية
itemed
soru
question

You're a beast! You haven't even missed one question! - Sen sorularda çok iyisin! Birtek soruda başarısız olmadın!

It would be to your advantage to prepare questions in advance. - Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.

soru
interrogative

Interrogative pronouns can be difficult to master in a foreign language. - Soru zamirleri, yabancı bir dilde ustalaşmak için zor olabilir.

soru
inquiries

Serious inquiries only, please. - Ciddi sorular sadece, lütfen.

I made some inquiries. - Bazı soruşturmalar yaptım.

soru
dubitante
soru
(Dilbilim) questions

Some questions were asked me by the teacher. - Öğretmen tarafından bana bazı sorular soruldu.

He's always asking silly questions. - O her zaman aptal sorular soruyor.

soru
problem

This problem is worth discussing. - Bu sorun tartışılmaya değer.

There seems to be some genetic problem with this animal. - Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.

soru
interrogatives
soru
interrogation

During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question. - Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.

soru
inquiry

This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry. - Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.

The inquiry did not conclude. - Soruşturma tamamlanmadı.

soru
interrogatory
soru
enquiry

I appreciate your answering my enquiry so promptly. - Soruma çok çabuk cevap verdiğin için minnet duyuyorum.

soru
question, query; interrogative
soru
query
soru
responsible

It is I that am responsible for the accident. - Kazadan sorumlu olan benim.

He is responsible for the accident. - Kazadan o sorumludur.

soru
questlon
soru
qq
التركية - التركية

تعريف soruluk في التركية التركية القاموس.

Soru
istifham
Soru
sual
soru
Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual
soru
Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual: "Minicik ellerini uzatarak bu taş nedir, diyen sorusu hâlâ hatırımızda!"- O. S. Orhon
soru
Bir öğrenciye sınavda yöneltilen söz veya yazı, sual
soruluk
المفضلات