Ben bunun bir çeşit aldatmaca olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder if this is some sort of scam.
O bir peri masalından bir çeşit prenses gibi görünüyordu.
- She seemed like some sort of princess from a fairy tale.
Tom bir çocuk olarak hayli utangaçtı.
- Tom was sort of shy as a kid.
Ben bir nevi Tom'a aşık oldum.
- I sort of had a crush on Tom.
O tür şeyi ne tip insan yapardı?
- What sort of person would do that kind of thing?
O, ne tür bir oyundur?
- What sort of play is it?
It sort of makes sense the way he explains it, but I still don't really understand.
... useful to address which sort of problem that you face ...
... a relationship with the elders." Can you talk a little bit about this sort of nonmilitary ...