I have no intention of asking him.
- Ona sormaya niyetim yok.
John helped himself to several pieces of pie without asking.
- John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
Don't hesitate to ask for advice.
- Tavsiye sormaktan çekinme.
The pupil held up his hand to ask a question.
- Öğrenci bir soru sormak için elini kaldırdı.
I would like to inquire about your services and prices.
- Hizmetleriniz ve ücretleriniz hakkında soru sormak istiyorum.
I went to the hospital to inquire after his health.
- Onun sağlığını sormak için hastaneye gittim.
His curiosity prompted him to ask questions.
- Onun merakı onu sorular sormaya teşvik etti.
I appreciate your answering my enquiry so promptly.
- Soruma çok çabuk cevap verdiğin için minnet duyuyorum.
I would like to inquire about your services and prices.
- Hizmetleriniz ve ücretleriniz hakkında soru sormak istiyorum.
She put up her hand to ask a question.
- Bir soru sormak için elini kaldırdı.
If you want to ask a question, please put your hand up.
- Soru sormak istiyorsanız lütfen elinizi kaldırın.
A policeman asked the girls if the car was theirs.
- Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
She asked him where he lived.
- O, ona nerede yaşadığını sordu.
Tom looked at Mary inquiringly.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
The police were inquiring into the suspect's past.
- Polis şüphelinin geçmişini soruşturuyordu.
You're asking the wrong person.
- Yanlış kişiye soruyorsun.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
Ask her when she comes back.
- O geri döndüğünde ona sor.
He asked her where she lived.
- O, ona nerede yaşadığını sordu.
Tom finally asked the question he wanted to ask.
- Tom nihayet sormak istediği soruyu sordu.
Would you mind if I asked you a question about Tom?
- Sakıncası yoksa sana Tom hakkında bir soru sormak istiyorum.
The workers came to ask about their pay raises.
- İşçiler maaş artışlarını sormak için geldi.
I went to the hospital to ask about his health.
- Onun sağlığını sormak için hastaneye gittim.
I assume you're here to ask me about Tom.
- Sanırım bana Tom hakkında soru sormak için buradasın.