I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
You weren't interrogated today, right?
- Bugün sorgulanmadın, değil mi?
Right after my arrest I was interrogated several times.
- Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
The detective questioned literally thousands of people about the incident.
- Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.
- Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.