I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
I don't like being interrogated.
- Sorgulanmayı sevmiyorum.
The police interrogated Tom for three hours.
- Polis, Tom'u üç saat boyunca sorguladı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.
- Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.
Such questioning is routine police business.
- Böylesine sorgulama rutin polis işidir.