Dan was allowed into the interrogation room.
- Dan'in sorgu odasına girmesine izin verildi.
Tom spent all morning in the interrogation room.
- Tom bütün sabahı sorgulama odasında geçirdi.
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
Why are you questioning us?
- Neden bizi sorguluyorsun?
Why are you questioning them?
- Neden onları sorguluyorsun?
Tom worked at the coroner's office.
- Tom sorgu yargıcının ofisinde çalıştı.