Tom ve Mary er geç evlenecekler.
- Tom and Mary will get married sooner or later.
O er geç ortaya çıkacak.
- Sooner or later, she will appear.
Tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak.
- Tom will eventually need an operation.
Tom sonunda hoşlandığı bir iş buldu.
- Tom eventually found a job that he liked.
Fadıl en sonunda İslam'a geçti.
- Fadil eventually converted to Islam.
Polis en sonunda Tom'u yakaladı.
- The police eventually arrested Tom.
Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.
- Tom eventually did everything we asked him to do.
Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı.
- After eight months, he eventually started dating girls again.
Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.
- Tom eventually left Boston.
Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın.
- You'll tell me everything eventually.
Sonuçta işler değişti.
- Things eventually changed.
He’ll turn up sooner or later.